Sevgiliye Denir ki *.* Sevgine Aşığım,Aşkını Seviyorum...

12 Temmuz 2010 Pazartesi

AY EM AT RUH TATİLİ ŞEYSİ


Tıkanıp kaldığım konulara engel nedendir?Neden,neden diyince muhalif olmak bu kadar heyecan verir ki bana?

Hiç anlamış değilim,verilen sadece beden ve ruhun içinde yaşamak ta neyin nesi?...

Hani kadim bilgiler ya da bilgeler derler ya,en basit örneğiyle,içine yolculuk en uzun yolculuktur...Sen eğer bu yolculuğunda,enerjiye akarsan,otomatikman bütün bunları sorgulamayı bırakacaksındır.(tamam otomatikman demediniz,ben güncelime uysun
diye ekledim.Gülücük,ehehe)

Senin bana biçtiğin kılıfın belli.(burada Sen,artık neye karşılık geliyorsan; insanların inanç ya da düşünüş durumuna göre?)Baksana,falları doğru bilenler oldukça,en büyük kanıtı bana sunmuş oldun.Bir de rüyalar kaçınılmaz elbet.Kısaca bunlara hisler yumağı
diyelim.Alimallah daha sırada altıncı hisler var.

Senin izlerin,ruhumuzda zaten varsa,ben neden sorgulamak istiyorum peki?
Ah evet,insanlık,mantık sınırına geldi ve ben de bu devirde doğdum değil mi?

Herşey senin nezdinde kabul görüyor bence.Enerjiye akanlardan tut ta,en aptal ya da
en cahil dediğimiz kişilere varana kadar.Bu da ayrımcılığa girdi ya neyse hööfff:(

Buraya kadar tamam.Bu senin keyfin.Ya peki benim sorularım?"Bir ben var ki benden
içeri"evet...Sonra?İşte burada sonraya geçiş yasağım var.Önce ben,meditasyon yapayım,
içime akayım,güzelleşeyim,zaten sonra diye birşey olmayacak öyle değil mi?Salınacam
ve bütün sorun olarak gördüklerim birbir neticeye ulaşacak.

Peki o zaman bir düşünsene.Hayır tamam,ben düşünüyorum.Evet antinkuntin
bir düşünsene,ya hayatta iken,kadimlerimiz olmasa ne yapacaktık?Yol göstericiler
olmasaydı ne olacaktı?Hoş olan da bu ya,onların izinden henüz gitmedim.Bu da ayrı
bir konu...

Mesela,Mayalar takvimlerle uğraşmış.Şu dönem şu geçişi yaşayacağız.Efendim şu geçişten
sonra,şöyle bir geçişe doğru uzanıyoruz ve yol alıyoruz demişler.

Düşünce harekettir.İçine yolculuk,mevsimli mevsimsiz başlamıştır artık.Bütün bu düşünce tarzı,düşündüğümüz konuya göre değişir de değişir.Benim anlamadığım,mantık yürütme seansları sunuyor şuan içim.Herşey ya mantık ya da duygusal sonuç içermekte.Bu bile
garip gelir bana bazen.Ahaha diyip geçiştireyim:-)

Sanırım tatil hayatım başlasa iyi olacak.Ha evet,denize karşı güneşin batışını seyre dalarken,
gözlerimi kısıp,gördüğüm bütün görsellerin titreşimlerini dalgalandırmam lazım.

Haydi ben,benimle gelip,kendimle olmanın tadını çıkaralım.Soruları,tek kararda kalana bırakalım.Nasılsa,mıknatıs Rahman ve Rahimde gizli.Ne olursa olsun,soruların seni özgür
bırakmayacak.Ta ki,"insanım evet,iyi ki yaratıcı beni yaşatmaya karar vermiş,müteşekkirim
Tanrım"diyene kadar...

Belki de dileklerim biryerlerde bloke oldu da bunları yazmak istedim.Bak yine yaptım.Neden yaşantımız dileklenmeli?Neden kendimde çığır açmak zorundayım ya da bazen öyle hissediyorum ki?Yoksa bütün cevap,şu an ki bulunduğumuz yüzyılla mı alakalı?
Sen iste,doğru olan da budur,ama hala aklım bir karış havada değil mi?...

Satürn gezegeni,terket beni artık ve mümkünse bir daha beni hatırlama emi!

Bana başka bir bakış açısı lazım.Meditasyon mu?Üşeniyorum.O halde yarın ahah:)
O zaman bikbiklerini de al da git.

Sanane be,burası benim çöplüğüm hıh işte pıpıppp:))



24 Haziran 2010 Perşembe

2-SALINAN İÇSELLİKLER :)


Zaten,hislerim hep benimleydi.Ama Aşkıma vesile olman,senin Yüceliğindir!...

20 Haziran 2010 Pazar

HÜZÜNLÜ MELEĞİN GÖZYAŞLARI




Ağlamaklı gözlere ulaşmak için,bir ay öncesinden görülen rüyalar,çoktan gerçeğin kabusuna dönüşmüştü.
Acılara dayanamayıp,sürekli erteleme yoluna giden düşünceleri,aslında ona bir plan çizmişti bile.Nasıl buluşacaktı ki?Zaten herşey açık açık ortadaydı.İçi fırtınaya tutulmuş,savrulurken,gözden düşen yağmurlara esir olacağını biliyordu.
Önce soru sormak istedi kendisine.Bunu başarabilirdi.Buluşmadan önce,herşeye hazırlıklı olacaktı böylelikle.İç sesi,dönüp dönüp rahatsız tavırlarıyla,kendisini boğacağına,bu soru-cevap fikri onu rahatlatabilirdi.
Ruhu dinginliğe kavuştuğu anda,içinden sorular yükselmeye başlamıştı bile.

-Melekler ağlar mıydı?Melekler melekti sadece,ha gülü sevmişim,ha meleği...Sen ne dersin?

-Hiç böyle,saçmasapan bir soruyla karşılaşmadım.

-Neden öyle diyorsun ki?Zaten,senin şu soğuk tavrın yüzünden,sürekli sorularımı ertelediğimi görmüyor musun?

-Niçin sana hep açık olacakmışım gibi davranıyorsun?Hem sen,acılarınla mı,yoksa varoluşunla mı ilgileniyorsun?Kafanda kurduğun iç hesaplarını,beceriksizliğin yüzünden bana fiske atacak kadar,kendini aşağılıyorsun.Sonra da bana dönüp neden neden diye sorular soruyorsun!Gerçeği ikimizde biliyoruz.Hayat bu,döngü bu,daha ne dememi bekliyorsun?İçinin ferahı,senin salyasümük zırlamandan geçiyor.Beni dışlamandan değil.

-Sen kendinle çelişki yaşıyorsun bir kere.Madem herşey bu kadar basit,o zaman sana soru sormam için,neden bana yalvarıyorsun?Tezatlık sende ki,önüme her defasında yol ayrımları ekliyorsun.Ben bu döngüleri yaşamaktan nefret ediyorum tamam mı!... Üstelik,kendini bana yamıyorsun.Aslında korkan sensin ve benden sana sahip çıkmamı istiyorsun.

-Benimle iyi geçinmek zorundasın.Mutlu olduğun anları unutma.Aşıkken sen haklıydın hatırladın mı?Ama acılara gelince suçlu ben oluyorum.Bu ikilemlerin,başına iş açtığı gibi,sırf böyle hissettiğin için,herşeyi bölmek,senin alışkanlığın haline gelmiş.Tüm olabilme görüsünü,gözün keşfetmiş ama,kalbin hala kıvranıyor.

-Seninle uzatmayacağım bu konuları.Nasıl ki deneyimler hep boşa kürek sallar,seninle olan bağımız da,boşa konuşulan içsel saçmalıktan daha öteye gidemedi zaten.Gideremedik ikimizin yüzünden.Melek diyordum.Ağlar mı hiç?Hani yansıttığı,sadece saf,beyaz,masum olan,özgür kanatlı uçuşlarıyla,ruhumuzdaki efsanevi yerini almış,hiçbir kötülük barındırmayan.Var mıdır onun da sızısı?Peki ya içinde sakladığı mayınlar olamaz mı?

-Senin değer verdiğin masumluk,uçup gitmez içinden,korkma.Anladım,kopmaktan korkuyorsun sen.Ama emin ol,sadece gözün algıladığı bir hayat değil bu.Gözlerin,arzularla,özlemlerle yoğrulmuş olsa da,içinde taşıdığın hissin,her zaman seni varedeceği için,ona kulak vermen gerekir.Asıl kopma derecen,bununla alakalı.Yani,meleği kimse senin elinden almıyor.Aksine sen bu çektiğin acıyla,onu daha da çok özümsüyorsun.Hüzün,bir müddet sonra,coşkun heyecana kapı açar.Ah!Sen beni deli ediyorsun biliyor musun?Bunu defalarca yaşadığın halde hala,sorulmamış soru gibi sormaya çabalıyorsun.Çabalamadan,gelen hissini,o anın hissini o an yaşasan,hayat senin için daha da kolay olacak ama,nerde sende o yürek?

-O anın hissi aynıymış gibi olsa da,unutma ki birbirinden farklı hisler taşır ve her defasında,deneyim dediğimiz halde,bütün kilit nokta,içimizde, kaybolan çocuğun oyuncağını aramaya çıkması gibi,ağlamasının son bulacağı durak,oyuncağına yeniden kavuşması olacaktır.O geçiş anı,öyle yerlebir ediyor ki insanı,hüzün,masumluğu parçalarcasına acı çektiriyor kendisine ve kendi değerine sahip çıktığı kadar,bizdeki masumluğu da sömürüyor.

-İşte!Bravo!Az da olsa yaklaştın.Ama asıl sorun,masumluğu sömürdüğü değil,ona değerini biçmekte.Ona,kendisini hatırlatmakta.O geçiş anı dediğin şey,hüznün,masumluğu kucaklamasıdır.Dikkat,yanlış algılar ekleme kendine!

-Ama yine de,acı çektiğim bir gerçek.Öyle değil mi?

-Ben senin kadar iliklerimde hissedemem.O zaman ben öteki olamazdım.Güldürme beni,acısıyla,tatlısıyla,hayat senin bünyende.

-Yani hüznün de tadını çıkar mı diyorsun bana utanmadan?Seni gaddar!Hiç insafın yokmuş!

-Nasıl anladığına bağlı.Eğer acıdan zevk alıyorsan,sürekli üzgün duygularınla yoğrulursun.Ama unutma ki,vicdanın sana ne yapman gerektiğini her zaman söyler.İster çok neşeli,ister çok üzgün ol farketmez.Yol göstericin,kapı aralığında seni bekler,kalbinde duyduğun merhamet hissi,seni gerçekliğe taşır.

-Bunlar iyi hoş ta,yine de şunu bilmelisin ki,bana acı çektiğim halde,taş olmamı sağlıyormuşsun gibime geliyor.Gerektiğinde,taş gibi sert olabilirim,bana anlatmak istediğin bu sanırım.Meleğime ne olacak şimdi?

-Hiç.O her zaman senin ruhunda aynı yerinde kalacak.Senin acı çektiğin duyguları,uğurladığın da yok ki.Hoş,uğurlasan da,onlar hep aynı yerde.Bilirsin işte,aklına her geldiğinde,aynı hissi taşımak gibi.Kaybolduğu yok,üzülme.Olamaz!Gene mi taş ol demeye getirdim?Vay beni lanet!

-Güller ve içinde kaybolduğu ağlamasına tanık olduğum demek,Melek demek artık benim için.Yalnızlığını,çaresizliğini içtim onun.Onunla sonsuza uzadım.Şahidim,içimize akan gözyaşımız oldu Meleğim!

Acıdan zevk almıyorum.Onun içinin acımasını,ağlamasını hissederken,aslında benim Meleğe dönüştüğümü gördüğüm anda,onun gözlerinden ona ağladığımı farkettiğim için sadece acı çekiyorum...

Güllerin varolduğu sürece,
Meleğim! Bu yüzden yalnız değilsin...

-Yazdın madem,rahatladın mı bari?

-Senin şımarıklığın,benim gözyaşım demek.

Ama hayır!Seninle henüz işim bitmedi,hüznümün içindeki gerizekalı...

17 Haziran 2010 Perşembe

1-SALINAN İÇSELLİKLER


İsteğinin üzerine çok düşersen,duyguların çöreklenir...Oluruna bırak...Eğer kendinden özgür olabilirsen...

15 Haziran 2010 Salı

GEL DE SOYUT OLAYIM


Soyutlandım AŞK Bile Senden!
Somutlanmak İsterken.

Alacağın mı Var Benden?
Ben Çözümlenmek İsterken....

Kesişemedik Mesafelerden,
Korkma Benim Yüreğimden,
Hazır Olmam Peki,
Al Beni Hadi,Gel Yeniden!!

öYLECEYE LAFIM VAR


Evre'nin İçinde Ya Da Dışında,
Yarı-Tanrıyım İnsani Nefes Alarak!

Sırlarım Bana Kapalı,İçimi Yoğurarak!
Sarılır Bana Hayatım,Bense Onu Dışlayarak!

Aradığımı Bulurum,Ne Bulduğumu Arayarak!
Sonra Kaybolurum Kendimde,Neyi Bulduğumu Sorarak!

Bilinmezlik Mest Eder,Arayışlarla Selamlayarak!
Farklı Olan Umutlarım Değil,Umudu Bilen Olarak!!

HAYDİ YAŞA

Yaşanılası Hayatta,Yaşanılmamışlık Yaşayıpta,
Yaşadığını Zannedip,Yaşayamadığını Bilmek,

Hayatın En Kötü İhtimalini Kendinde Yaşayıp,
"BİR DAHAKİ SEFERE"Diyip,Yaşamayı Ertelemek,

Yaşanılanlarla Birlikte Yok Olup Giden,
Yaşanılmamışlık Elde Etmek,

Yaşayacağına Dair Sözler Alıp,
Yaşayacağın Günü Beklemek,

Yaşanılası Hayata,Yaşanılmamışlık Kılmıştır Zaten....!!
                                                         

14 Haziran 2010 Pazartesi

KALBİN YÜZ HATLARI

                                                                                     
Hey!
Susun be köpekler!
Bu gece vakti,bu ayazda dışarıda,
neden havlarsınız ki hiç durmadan?

Susun!
Biraz da yüzüm sızlasın!
Mezar taşlarını oymakla meşgul o!

Bir acı kayıp daha verdim yüreğimde,
paylaşıyorum şu anları,yüzümle birlikte...

Ey benim zavallı yüzüm!
Acıları ne güzel de çekiyorsun içine...
Bütün üzüntü yayıldı hücrelerine.

Daha çok acılar çekeceksin söz!
Taşların inan benimle birlikte.
Oynarız onlarla daha çok,
Deneyimlerin Canı Cehenneme...!!

BELKİ HAYALLER DE SINIRLIDIR??


Hayallerle sınırlı kaldığını düşündün mü hiç bir an?

Belki de,farkı arar insan kendinde o zaman...


Bulduğunu sandığın masumluktur asıl ortaya çıkan.

Seni kandırır asaletiyle,

O esna kendini bulur insan...


İzini yine kaybettirdi hayaller,

Boşver masumluğunla oyalan...


Aşk,doğru zamanda,doğru yerde olmaktır...

9 Haziran 2010 Çarşamba

SEN

Dualarda saklı Besmele etkisi...
Dua etmiştim anlamlar yerini bulsun diye.


Bir dua ki içten !
Bir dua ki, Tek olmaya adanmış huzuru ortaya çıkarsın... 


İsmimle başladıysa herşey, Elif elif ruhum yoluna uzasın... 
Sonsuzdan sonrası da varsa,sonsuza aksın, 


Varsın anlamlar dönüp dolaşsın,
Yalnızca "Sen" iyiki doğdun,iyiki varsın...
                                                      

8 Haziran 2010 Salı

KUĞULARI YEDi MELiH...

Hani bir misinayı atarsın ya sonsuz derinliğin içine,

hani kuğu gelir de takılır ya o oltaya...

İşte öylece süzüm süzüm süzülür ya kuğu,

hani yarı baygın...

Emekçi evinin mutfağına,pişirilmeye götürülür ya,

hayallerin ise yarı baygın...

Ama kuğu dalga geçer ya hani,

beni yakalayamazsınız der,

Nanik der hani...
...

Ve nefes alınan kuğulu parkta,

çekilen ana-kız fotoğrafı,anılara mahkum olmak üzere,

verilen pozla birlikte,kuğuları yedi melihi tarihe gömer.

Bu ana-kız,mitolojik çağa göre,yeni bir çığır açmıştır.

Melihi kuğu,tasını,tarağını anaya teslim etmek zorunda kalır.

Ana,bu tas ve tarakla,yeni çağın güzel kızının saçlarını

taramakla yeni tarihe,yeniden yön verir...

Yönünü şaşıran melihi,kuğuları genç çağa ve genç kızlara

bırakmak zorunda kalır...

....!!!!


Yanalım küllere dönüşene kadar...
ve
hatta küllerden de öte,
küllere inat...!

KOPARIM SANA BEN :-)

Rüzgar ve Yağmur İstanbula...
Ben de Sana Kopuyorum...
 Yaprak,yeşilini kaybetmeden,
Rüzgarla Dans Ediyor,
Dalında Asılı...

Bense,
Gerçeğine Aşığım,
 Hayaline Sadık Eriyorum,
Güpegündüz...
  Yaprak ve Rüzgar ve Ben,
Delirmişliğimizle,
Sana İbadet Ediyoruz ...
Dualarım Sana,
      Sen de Bana Hükümlüsün...

öZLEMi SOLUMAK

                                                                     
Özlemle Delirmek !


Biri için, içinin can çekiştiğini hissetmek !...


İçim acıyor, içim özlem,


Bunu hissediyorum.


Mutluluktan üstelik !


Acıyan duygularım,


Yetmedi, acıyan beden.


Ruh ve beden,seni bana soluyan !...

DELi KARGA'YA SONELER 4


D ünya arsız sokaklardan ibaret,

E zberlediğim aşk türünden değilsin be mübarek.

L harfine takığım ulan,ama lal olmuş dilim ölünceye dek...

İ nsafa geldi kalbim seninle,çocuk gibi deliyürek...(:

K urban olurum sana,yerim entel ifadeleri,

A h bir de Allah'ına kurban ! Olmuşum arabesk...

R ica ettim dualarıma,ölmeden önce seni bileyim,

G aip ten cevap geldi,'al bak aşk böyledir' dedi,

A leykümselam gaip emmi 'hayrını görüyorum' dedim...(:

DELi KARGA'YA SONELER 3

T ükenirse hislerin,vazgeçmek kaçınılmazdır.
H ayır denilince,aslında yeni başlayanın,
E vet ile yol aldığını sezdiğin şaşkınlığın...
C andan daha hızlı akan aşk !...
R üyalar gerçek oldu demenin kilidi sende mi?...
O luşmakla,olanın arasında,sırdır,sırra açılan an ın hayali.
W arlığımın kapı aralığında,seni görmek,ruhun meskeni.
F arketmek, Ol manın gizli kentinde,
U laşmak,zaman değil,kader ise,
N iha-i seçim,gerçek olanın,mutlak zaferi !
A şkım Şerefine...

DELi KARGA'YA SONELER 2

                                                                                                                                               
Ben sana salisede dört !... milyon yıldır koşuyorum.
Üstelik her doğuşumda,seni aramaya koşarken,
seni bulmaya da karşı koşuyorum.

Bu defa öyle bir aşk yaşamalıyız ki !
Doğduğumuzdan itibaren,olsun kaderimiz !...
Beşik kertmesi diyorum...

Neden mi?Çünkü,yeniden doğsak ta,saliseler çabuk tükenir.
Özlemler çıplak kalır,duygular da silinir.
Hele de hafıza med-cezir ise,hatırlaman zorakidir.

Bak şimdiden başladığım dualarla,milyon yılın hatırı için,
Seni bana bağışlıyorum,dediklerim hakikidir...!

Yine de beni hatırlaman zor olursa,
Zaten ben koşuyor olurum milyon kez aşk içinde sana.

İnandırıcı gelmediyse,içindeki uçurumlarda beni ararken daha...
Aman boşver,hadi beni cepten ara...ya da mesaj çek,
Hatırımız kalmasın,bu devirde saliselere oynayalım,aşk adına...!

DELi KARGA'YA SONELER 1


Yalnız geziyorsunuz bayım.

Yolunuza eşlik etsem ?

Nedir bu yalnızlığınız ?

Aslında size eşlik etsem ?

Konuşmadan, sessizce yanınızda yürüsem ?

Ve sadece yürüsek...

Yamalı sevdalardan uzak,

Ben sadece elinizi tutsam ?

Belki merküre de gideriz...

Yol nereye çıkarsa...

Eliniz elimde !

Terlesin Yüzyıllarca...

7 Haziran 2010 Pazartesi

ESiNTiDEN GELEN

                                               
Bir gezgincinin tanrıdan notları,dağa,suya,havaya yazılmış ruh harfleri
içeren bir iç erenliği.Dayatılmış olan şekilleri,sadece parçalarla bulup,
bir bütün olarak görme yetisi.Bunlar,açıklamanın egolu hazzı.Yoksa
anlatma dileğinin belirsiz koşulları süreklilik niyetinde.

"Sen bana sor ki,bencil ermiş olayım".

Tek tanığım olan rüyalar,ileri adımları görmeme sebep olsa bile,
burada ileri ya da gerinin önemli olmadığı,sadece aynı düzlükte
titreşen,madde genlerinin içerdiği anlam yüklü yaşam sevinçlerinin
ortaya çıkışı ya da üzücü oluşu.

Yeniden doğuyorsam eğer,anlayana kadar,yine mi hayvana dönüşeceğim?
Bir iki başarı gösteripte insan mı olduk şimdi?Öğretmenin sınıfta anlattığı
dersi anlamak yerine,daha sonra anlamak için çalışmamdaki etüt gibisin tanrı...
Sen yoksan,senden yola çıkmışım ezbere yaşamın yollarına.

Sanki çizgi var içimde de,bir adım daha atıp o çizgiyi geçersem,bencil ermiş
gibi,sana selam vermeye koşacakmışım gibiyim.Farkında mıyım sence?

Bencil ermiş;herkesi kendi yüreğine hapseden etkileyici ışık.Sırrı saklayıpta,
beni deli saçması gibi peşinden sürükleyen şey.Gittiği yerden bana bakıpta,
"aptal"dediğini duymak isterdim de,pek ilgi alanına girmiyorum sanırım....

Tanrım ! Sadece "salın" deme bana !

Yönlü yönsüz neden nedensin? Ne için neden oldun ki? İnsanların egoları senin
hoşuna gidiyor bence.Hiçbirini ayırtetmeksizin değil mi?

Dayatmalardan biri olan şeytanımla şuanda salınıyorum işte.

Tanrım,sana yine de bir sır vereyim mi?Bencil Ermişin Olma Niyetinde Değilim.
Benim Niyetim Senin Pozitifliğin...Yine Senden Bana Gelen...!

SENi DUYUMSARIM


"Seni Seviyorum" demelerin,aslında bitiş olduğunu öğrendiğim
sevmelere benzetemedim seni...

Aksine,söyledikçe,daha da çoğalan su seslerinin akışları gibi
yüreğim,deli.!

Şu hayata yetişme sesin var ya...!
Hani,varoluşunun,farkına varmamı sağladığı tarifsiz.

Ya da kuşların,börtü böcüklerin ışıldayan sesleri.
Herşeyi ruhumda durdurup,bunları geriden takip etme isteği.

Anlatamadım...!

Kaldı Sesim Dilsiz...!

O zaman,

"Seni Seviyorum"u söyleyipte,sana kaçsam olur mu bir çocuk edasıyla?

Aşkı seninle keşfe çıkmaktayım sanki,bir bütünün sırrını vermek için Tanrıya...

Ah bu giz !

Seni duyumsamak bende çoğalan bir iz.

Aşkım,Ruhumla Bir ! Kal Öyle ! İlkkez "Herşey Aynı Olsun" Diyorum,

Çünkü Bu Şiir Dengesiz...

SANA GiTMELERiMiN EN GÜZELi OLSAM

Gitmelerin yalnızlık yokuşuna vurdum kendimi...
Gölgen ellerimde bir avuç toprak şimdi.


Yola çıksam karmaşa ruhumla yüreğine,
İsyanım uzayıp giden yollarına şuanda şimdi...



Ey Sevgili,Söylenmedik cümlelerin hasreti dudaklarımda...

SAÇMALAMAK iSTEDiM (:


"Sürekli soru sor.Sanki cevaplar hemen hazır.
Cevabı yoksa,küfretmek sanki seni düzlüğe mi çıkaracak?
Cevabını bilirsen,sonsuzluk yine de uzayıp gider mi?
Sarhoşluğum geçsin bak,nasıl da mantığa yükleneceğim birazdan".

-Haha...yine başladın hayatın dedikodusunu yapmaya.

-Rahat bırak artık şu soruları,hem alıp veremediğin nedir ki?

"Dünyanın döngüsü insan zekasına eşittir."

-Benim döngüm de,sigaraya eşittir.Çok konuştun,git kahve yap bize.

-Ne kadar çok alem var.Sanki koştur koştur sırra gidiyorum.

-Haha...yine beni güldürdün.Ben sana bir sır vereyim.Beni güldürmen bir sırdır işte.

-Hadi gel kahve içelim beyinsiz...Haha..alemsin yahu...:)

-Bende onu diyorum ne çok alem var.Offf seninle de konuşulmuyor.!

Saçmaladım....gelmeseler sağdan sağdan..:)

YAŞANILAN

 
                                                                                                 
İzini sürmesen de,bozulur sıradanlık,kendi kendine.
İster aklından oku geçeni,ister kendini belli etsin gölgeler...

Yaşarken,

Rıhtımı görmeye çalışırsın sadece,dalga boyu hesapsız....

Meğer işçiymişim ben,yaşamın nefesinde...

Adım adım değişim,adım adım mesafe,ama ara değil.

Mesafe,

Olgunluğun çocuk keşfiymiş,gidilen ötekilere...

Nezdinde gülüşsün gölgeler,takılı kalmasın yarınlara.

Uğraşmasa öteki,benliğinde allak bullak...

Adı sonsuzlukmuş,sonuç yok,yaşıyorsun

Giderayak...

YA SEN NEYi BiLiYORSUN ?


Kimbilir,hayyamdan içmeyi öğrenmişsindir körkütük belki de,

Belki de,Yunus Emreden kalmıştır Aşk Olmak hatırında kimbilir?

Şeytan kışkırtır seni,unutmazsın kazınmıştır belleğine,

Belki de Tanrı fısıldamıştır da kulağına,sonsuz sevgi senin içindedir diye....!

Kimbilir,benzer benzerini daha başka nasıl çeker kendine?

Yüzyıllık Kelimeler Arası Aynı Koşular !

Belki de bu benim uydurduğum bir cümle,

ya da kimbilir,aklıma kazınmıştır belki de.

Limonu benim yerime sen tatmıyorsun,ayrı olmak budur ise,

ve kimbilir aynı olmak,tıpkı parmak izi kadar ayrı olmaktır belki de....!

SENi YALANCI OKUYUCU!!

                                               
Okunmamış Blog, Okunmamış Gazeteye Benzer !! :)

Eskiden Yazılmış Olsa Bile, Zamanın Yıpratamadığı !!

Alınan Duygu'nun, Alınan Mantığın Vurgulandığı !!

Önemli Olan,Kendine Düşen Payı Okumak….

Bana İnat, Kendini Bulmak ya da Eğlenmek….

Basitliğimden Rahatsız Olanlara Saygılar.Bu Kadar Basit. :)

SiZCESi NEDiR?


Mutlak olanı bulana kadar,ondandır kararsız Yaşayışlarımız.......!!!!!

MASCULiN

                                                           
Doğmuş Dünya !

Dünya İçinde Doğmuş Yalnız Bir Adam !

Çoğalır Ve Coşar Bir ..

Bir Azalır Durgunlukta, Bir O Kadar Hazin !

Şimşek Ve Rüzgardır Onu Yansıtan !

Sessizliği Güçlü Sakin !!

SENiN DIŞIN YOK!

                                                                                               
Gözleyen,

Gözlenen,

Ve

Gözlemci.

Hepsi Sensin..! Senin Dışın Enerji.!

Bu enerjiye gelene kadar,ondandır Hayatsal Yaşayışlarımız..!!

6 Haziran 2010 Pazar

HüZüNüMSü

                           
Mutluluk sadece bir "an" olarak sana sahiplenir.
O "an"günlerce,hüzün olarak yüzünde belirecek,
Ve sen bu şekilde gülerek,hüznü karşılayacak,
Ve yaşayacaksın.

Hüzün,yüzüme vuran bir aydede parlaklığı gibi berrak ve saf,
Bir güneş gibi yakıyor içten,
Ve ateşli bir rüzgar esiyor gibi içimde fırtınalar,
Elimde kalan gülüşüm,

Yüzümde hüzün,

Ve yansıyan nedir?

DERiM Ki

                                                                         
kAYBETME hİSSİ eGODAN dOLAYI.
eGO sAHİPLENİR,kISAR,dENETLER,yARGILAR.

cEHENNEME mERHABA !

cENNET kISITLI !

bU yÜZDENDİR aNLIK mUTLULUK !
aNLIKLAR uZAMALI hER dAKİKA !....

DEDiM

Karmaşa İçinde Yaşama Alışkanlığı !
Hem Karmaşa,Hem Yaşama,Hem de Alışkanlığı !

Seni İlgilendiren Kendi Yaşamın,
Bu Karmaşada,Bu Alışkanlıkta !
                                                               

4 Haziran 2010 Cuma

DENKLEM NE DEMEK?

BİLİNENDİR.BİLİNMEYENDİR.
BİLİNMELİDİR.BİLİNMEMELİDİR.

HER NE VARSA SANA DAİR.
DÜNYAYA DAİR.
YA DA DAİR DEĞİLDİR.

VAR BİL,DİLİNİN UCUNDA....HERŞEY Mİ?

3 Haziran 2010 Perşembe

DiNLE


DİNLE !! VE İÇİNDEN HAYKIRIŞLARININ AYAK SESLERİNİ DUYACAKSIN !!

ASLINDA ÖĞRENDİĞİ HAYATLA SINIRLI DEĞİLDİR "İNSAN "!!
YAPTIKLARIN ALIŞKANLIK !!
HİSSEDİP YAPAMADIKLARIN "YAŞAMSAL" !!

BAAK BURAYA DA BİRŞEYLER YAZDIMM :)

KAŞİF RUHUMUN KABA İNCELİKLERİ ;)

'Balı ekmeğe sürün,domatesle birlikte ham yapın.Tadından yenir.Güzel karışım:)

'Pet şişeyi çalkalayıp kulağınıza götürün.Deniz kıyısını,kulaklarınızda duyumsarsınız :)

NEYE AŞIK BU KİTAPLAR? :)

  • Aydınlanma nedir?-John White
  • Da vinci şifresi-Dan Brown
  • İlişki üzerine-J.Krishnamurti
  • Richard Bach-Sonsuza Uzanan Köprü